SEVDİĞİNE BENZEYECEKSİN
Makale ve eserlerimde sıklıkla andığım hayatımın mihmandarlarından rahmetli dedem (ona ve ceddinize rahmet olsun), “seven sevdiğinin ahlâkı ile ahlaklanmıyor, ona
DevamMakale ve eserlerimde sıklıkla andığım hayatımın mihmandarlarından rahmetli dedem (ona ve ceddinize rahmet olsun), “seven sevdiğinin ahlâkı ile ahlaklanmıyor, ona
DevamMalum Kurban Bayramı yaklaşıyor ve bayramla birlikte özellikle son yıllarda yoğunlaşan manasız bir “kurban” tartışması; “Dinde kurban kesmek var mıdır,
Devam2022 yılı Ramazan ayı veda etmek üzere. Zira hayat, hiç ara vermeden devam ediyor ve zaman, belirlenmiş ecele doğru hızlı
Devamİslâm’ı “kayyum”, yani hayatın atar damarlarında atan, atması gereken bir din ve yaşam biçimi olarak tanımlıyor İlahi kelamın sahibi Rum
DevamKendimizde kalmaktan, benliğimize kapılmaktan, özümüzle oynamaktan, nefsimizle dolmaktan, dünyanın süfli zevkleri ile doymaktan bir adım olsun geri çekildiğimiz bir Ramazan
DevamHayat hiç ara vermeden devam ediyor ve zaman belirlenmiş bir ecele doğru hızlı bir şekilde akıyor. Bu akış içinde bizi
Devam“İnsanın insana emanet edildiği” gerçeğinden yola çıkarak “İnsanın kâinattaki en önemli kutsal olduğunun” farkındalığını sağlamak amacıyla Eylül 2017’de temellerini attığımız
DevamKaynaklarda geçer! ‘İmam-ı Azam’ olarak bilinen Ebu Hanife’nin bir öğrencisi ders halkasındaki öğrencilerini ders bittikten sonra yapılan evin inşaatına yardımcı
DevamBen diyorum ki her fert baş ucuna; “Suçlu benim, herkes suçsuz!” levhasını asmalıdır. Ben diyorum ki yegâne kurtuluşumuz herkesin herkesi
DevamBugün gerek yapışıp kaldığımız ve gerekse de kendimize yapıştırdığımız ekranlar aracılığıyla bize dayatılan “modern akıl” haz ve hız üzerine bina
Devamİslam tarihini irdeleyerek Hz. Osman’ın halifeliği ile çatırdamaya başlayan ve nihayet Kerbela ile zirveye çıkan “taraf olma”, “politize olma”, “baş
DevamUygarlık ve medeniyet kavramları oldum olası birbirlerine karıştırılan kavramlar olup aslında tümüyle birbirlerinden bağımsız anlamlar içermektedir. Zira medeniyet denen şey;
DevamGerek ilahi beyan ve gerekse de ilahi beyanın göğsünden hikmet emen kadim öğretilerimiz bize yaratmanın tek ve biricik olduğunu, yaratan
DevamYüreği, unutulmuş en büyük sünnetlerden biri olan “insanlığın derdi ile kıvranma” sancısıyla kavrulan küçük bir azınlık, çok iyi farkında biliyorum;
DevamDinsel terminolojiyi bir kısıtlama alanı içinde “tarihsel mitolojik soslarla” bezeyip sunanlar hüsnü zannımca fena halde yanılıyorlar. Zira din, insana “kısıtlama”
DevamAnlamsız, diğer bir deyişle hikmetsiz iş yapmayan İlahi işleyiş, insanı yokluk aleminden varlık alemine taşımakla aslında hayatın anlamına dahil etmektedir.
DevamKiminin adını “teknoloji çağı” koyduğu ve benim gibi gaz lambasından bilgisayar çağına, oradan da bu çağa ışık hızıyla geçenlerin, “benim
DevamMail veya sosyal medya üzerinden “bilginin çok kirli olduğu, nereye dönmesi gerektiğini bilmediği, hangi kaynağa nasıl inanması gerektiğini bilmediği”ne dair
DevamZaman zaman özellikle dinsel terminoloji bağlamında çok ciddi eleştirilere maruz kalsam da kahir ekseriyette kullanmaya çalıştığım “kucaklayıcı” dilin yarattığı “vedud”
DevamMadem ki yaşamı kendini bulma ve bir olgunluk yolculuğu olarak tanımlıyoruz, öncelikle kabul etmeliyiz ki, bu yolculukta “hayat” denen bilgelik;
Devamİçinizde Çanakkale’de ikamet eden veya oraya gitmek gibi bir şansı elde eden var mı bilmiyorum! Ancak gidenler bilirler! Şehitlikteki her
DevamZaman zaman özellikle “gönül ilişkilerinden” mustarip takipçilerimden bolca mail arıyorum. Her birinin yüreği avucunda ya buruk ihanet hikayeleri var ya
DevamAğzımızdan çıkan sözlerin, taraftarlık algısı ile kapıldığımız öfkelerin, içimizi artık ele geçirmiş nefret kültürünün birer “gönüllü” silahşörü haline geldiğinin farkında
DevamBazıları elimizdeki imkânları ısrarla birer nimet olarak görmek ve göstermek istese de benim zannımca imkânlarımız, bugün yazık ki elimizde birer
DevamGerçek İslam bu değil! Bu cümleyi son iki on yılda o kadar çok okudum ki! Bu tespitte bulunanların kahir ekseriyeti;
DevamFarkındayım, farkındasınız, farkındalar! Dertsizlik, meselesizlik, umursamazlık, gökyüzüne doğru boy atacak nice zihni baltalıyor ve birer güdük çalılık olarak kalmaya mahkûm
DevamGün geçmiyor ki artık her kesime her gruba her oluşuma bulaşmış “ahlâki zaaflar” elimizdeki ekranlar marifetiyle benliğimize çarpmasın. “Neden, niçin,
DevamGerek internet denen digital çöplüğün artık her kesimden insanın hizmetine girmesi ve gerekse de sosyal medya adı altındaki uygulamaların kişilerin
DevamElim bir hastalığın pençesinde uzun süredir kıvranan yaşlı adam, tıbbın çözümünü bulamadığı hastalığına çare bulunamayınca kendisine olur da ‘bir ümit’,
DevamSevdiğim ve yazılarımın sıkı takipçisi olan bir okuyucuma “kendini doğurmak” diye bir ifade kullanmıştım kısa bir süre önce. “Bir insan
DevamSözün frenlerinin boşaldığı keder verici zamanları yaşıyoruz aynı çağın göğsünden süt emen insanlar olarak. Hemen herkesi içine çeken bu felaket
DevamYaşlı bir adam odun toplamak için çıktığı yolda yürürken yolun sağ tarafında uzun zamandır buralarda olmasına rağmen ilk kez dikkatini
DevamMeşhur hikayedir belki de asırlardan beri rivayet edilip günümüze kadar gelen; Vaktin birinde bir kral, şehirde gezerken gördüğü genç bir
DevamBenim için ayrı bir ilgi alanı olan TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)’nun yayımladığı verilere bazen saatler ayıran deli bir tarafım var.
DevamArtan şiddet olayları, cinayetler ve ahlaki körlüğümüzün artmasıyla son günlerde özellikle “idam cezası” gibi bir söylemin yine gönül coğrafyamızın burçlarına
DevamMeşhur Wimbledon’un ilk siyahi Şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS’den ölüm döşeğindeydi. Hayranlarından biri sordu; “Tanrı böylesine kötü bir
DevamÖlüm döşeğinde iken dahi devletin malına bulaşan birinin hırkasıyla kefenlenmeyi reddeden ve bu sayede de bir çocuğun hırkasıyla kefenlenen Ebuzerr-i
DevamBiliyorum; acıyı, gözyaşını, hüznü ısrarla reddeden kişisel gelişim kitaplarının aksine bu başlık bir çoğunuz için çok tuhaf ve itici geldi.
DevamZamanın birinde henüz yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını
DevamToplum olarak öyle bir hal aldık ki hemen her ferdimize hızla bulaşan bir ‘idrak yolları enfeksiyonu’ ile ufacık bir yanlışı
DevamKalabalık bir ortamdan bunalan ve kendisiyle buluşmak isteyen biri gözleriyle tenha bir yer arar sanırım. Bu arayışın mekanı imkân ve
DevamKur’an-ı Mübin (doğru okuyan, doğru anlayan, doğru anlatan ve doğru yaşayanı yoksa eğer) en büyük tehlikedir! Evet, yanlış okumadınız! Bugün
DevamŞehvet ve cinsellik, öfke ve saldırganlık, tüketim ve israf, şöhret ve narsisizm… Yaşadığınız çağı tarif edin deseler, sanırım bunlar öncelikli
DevamSizi bilmiyorum ama ben oldum olası mistik, uyuşuk ve sadece kendine odaklı bir din anlayışını benimsemedim, benimseyemedim. Bu yüzden de
Devam“Ne oldu, nasıl oldu, ne zaman oldu” sorularına vereceğimiz cevaplar izahı çok uzun; kişiye, konuma, aldığı eğitime, sosyo ekonomik duruma
DevamSiyer kitaplarında geçen bir hadisedir; Alemlere rahmet olan, henüz gelmiş bir sureyi Kâbe’nin önünde kimin okuyacağını sorar. Sahabenin “İslam’ın evi”
DevamÇok değil bundan en fazla on beş yirmi yıl önce güzeli görenler gördüklerini tefekkür ederek, içlerine iyice sindirerek, kendilerine katarak
DevamGerek bilim adamları gerek siyasetçiler gerekse de kanaat önderleri dünyanın baş döndürücü bir hızla bir krize ilerlediğini haber veriyor ve
DevamBir gün birbirini hiç tanımayan ama mecburen bir arada olmaları gereken altı insanın yolu bir yerde kesişti ve hep birlikte
DevamVaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı “Arap Şükrü” olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir
DevamSanırım Bitlis İli idi. Kalabalık bir İmam Hatip Lisesi Salonu’nda söyleşimiz başlamak üzere iken onaltı onyedi yaşlarında bir delikanlı konuşma
DevamSağlıklı olarak dünyaya gelmiş bir çocuk düşünelim. Açlık çekmiyor ve sadece hastalandığında tedavi olmak için değil, daha anne karnına düştüğü
DevamKöylünün biri bir sıkıntısını danışmak için İmam Ebu Hanife’nin ders verdiği mescide gelerek içeri girer. O esnada namaz kılınmaktadır. Hemen
DevamBundan bin yıl önceki bir dönem… Devir Selçuklu devri. Devrin nam salmış veziri Nizamülmülk, zamanın sultanı Melikşah´ın huzurundadır. Müthiş bir
DevamEminim farkındasınızdır! “Bana! Önce bana! Sadece bana! Hep bana!” diyen ve dünyanın sadece kendi çevrelerinde döndüğünü düşünen, büyümemiş, ıstırapla sınanmamış, ağrıyı
DevamMalumunuz fırsat buldukça, yöneticiliği hükmetme değil hizmet etme olarak algılayan yöneticilerimizle aynı frekansta buluşmayı başardıkça, özellikle ergenlik çağını atlatıp gençliğe adım atmış
DevamFarkındayım, yazılarımın azımsanmayacak önemli bir kısmı hal ve ahvalimize dair eleştiri üzerine. Zira iman iddiasında bireyler sıfatıyla yeryüzünün mirasçıları olarak
DevamAdam, ormanda dolaşırken, çalıların arasında bir tilki görmüş. Ama bu tilkinin dört ayağı da yokmuş. “Bu tilki böyle nasıl yaşıyor”
DevamGün geçmiyor ki bir kadın cinayeti ile yüzleşmeyelim veya böylesi bir cinnet anı, cinayet haberi dozu artırılmış bir şiddet sosu
DevamEski zamanlarda bir padişah, bir iki vezirini ve diğer erkandan birkaçını yanına alarak payitahta (başkente) yakın yerleşim merkezlerinde bir gezintiye
DevamÇok sevdiğim, “iyi” tanıdığıma inandığım, “Hasan ve Hamza” adında iki dünya tatlısı “yakışıklı” melekleri olan bir dostum var. Geleneksel algıyla
DevamDünya, ortaya koydukları geceli gündüzlü ‘samimi’ mesai ile, bilgiyi diploma mühründen kurtaran ama aynı zamanda bilgiden güç devşiren toplum mühendislerinin
Devam(Veriler https://www.haberturk.com/ sitesinden temin edilmiştir)
DevamGençlerimiz ve dolayısıyla geleceğimiz hakkında fazlasıyla kaygılandığımız bir çağdan geçiyoruz. Gençlerin yetişkinlerin dünyasına çok erken sokuldukları ve ticari çıkarlara dayalı
Devam“Ben anası okuma yazma bilmeyen, babası ilkokul mezunu bir dolmuş şoförünün çocuğuyum. Bizi bu yola sokan ebemin, dedemin duası, anamın,
DevamSon bir aylık yoğun gündemimizin içine bir de Afganistan ve onunla birlikte “Taliban” konusu da zihin torbalarımıza eklenmiş oldu. Zira
DevamTemel`in en samimi arkadaşı olan İdris, uzun süredir artık kahveye uğramaz olur. Bu duruma fena halde bozulan Temel, bir süre
DevamYer Bedir kuyuları. Bundan 1500 küsur yıl öncesi. Müşriklerin hazırladıkları orduya karşılık savunma konumuna geçen Alemlere rahmet olan ve sahabe
DevamÇanakkale Savaşı ile ilgili ‘hatırı sayılır’ bir okuma yapmıştım geçen yıllarda ve o okumalardan hafızamda en canlı kalan kısmı bir şehidimizin
DevamMalum Kurban Bayramı yaklaşıyor ve bayramla birlikte özellikle son yıllarda yoğunlaşan manasız bir “kurban” tartışması; “Dinde kurban kesmek var mıdır,
DevamMuhtemelen duyduğunuz bir rivayettir; Bir adam İsa Aleyhisselam ile arkadaşlık yapmak ister. İsa Aleyhisselam adamı kırmaz, birlikte uzunca bir yola
DevamDoğduğum günden nefes alıp verdiğim şu ana kadar ömrümün her bir saniyesi sihirli bir el tarafından fotoğraflanmış ve şimdi beni
DevamTarih ve güncel şahittir ki artık her kesime, her gruba, her düşünceye ve dahi her kuruma kene gibi yapışmış ahlaki zaaflarımız
Devam29 Mayıs 1453. İstanbul’un fethedildiği tarih. Bunu yapan kim? 19 yasındayken altı dil bilen, her alanda bilgiyle donatılmış̧ bir genç̧.
Devam“Hayatınız yolunda gitmiyorsa bunun sebebi negatif düşünmektir” “Düşünceleriniz neredeyse her şeyin temel sebebidir ve siz ısrarlı düşüncelerle onu çağırmadıkça başınıza
Devam“Ne oldu, nasıl oldu, ne zaman oldu” sorularına vereceğimiz cevaplar izahı çok uzun; kişiye, konuma, aldığı eğitime, sosyo ekonomik duruma
DevamMalumunuz bir yılı aşkın süredir evlerimizde neredeyse “hapis” durumdayız. Gözle bile görülemeyen küçücük bir virüs; kibrimiz, riyamız, tamahımız, şehvetimiz, cimriliğimiz,
DevamYaşlı bir adam, sabah erken evinden çıkmış, yolda kendi halinde ilerlerken acele eden bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış ve hafif
DevamSizi bilmiyorum ama ben oldum olası mistik, uyuşuk ve sadece kendine odaklı bir din anlayışını benimsemedim, benimseyemedim. Bu yüzden de
DevamBir zamanlar Bağdat’ta ünlü bir marangoz varmış. Ömrünün ahir zamanında epeyce bir zaman ayırarak sedef kakmalı ceviz ağacından çok güzel
DevamGenç bir adam ünlü filozof Sokrates’e gelerek; “Bilgi kazanmak ve bilge biri olmak için yüzlerce km yol yürüyerek sana geldim,
DevamArd arda gelen haberlerle paslı ve yorucu bir iklimden geçiyoruz ve bu iklimde sadece zihnimiz ve kalbimiz değil; hayalimiz, umudumuz,
DevamSöyleşilerimden biri idi sanırım, farkındalığı yakalayabilmiş bir genç sormuştu; “Hocam bir avuç sahabe nasıl oldu başardı da biz bugün yaklaşık
DevamMalumunuzdur ki, bilgi ‘insan taşısın’ diye değil ‘yaşasın’ diye insanın hizmetine sunulmuş bir nimettir. Çünkü onu taşıyan hamal oluyor; yaşayan ise kemal buluyor” derim hemen
DevamHepimizin “ortak” sıkıntısı olduğuna inandığım konuları gündemimize taşıyıp kuracağımız bir tefekkür sofrası ile nefsimizi imamlıktan azat ederek gönlümüzdekilerle hesaba oturup,
DevamHocam “Büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla eskiye oranla maddi durumlarımız çok iyi olduğu halde, neden ruhlarımız doymuyor” diye sormuştu gençlerimizden biri, bir söyleşi
DevamÇok değil bundan en fazla on beş yirmi yıl evvel işten dönerken bakkala uğrayan; ceplerinden ve çantalarından filelerini çıkarıp alışverişini
DevamKelimelerin boşluğu dövdüğü, anlamların buharlaştığı, kutsalların sinirlerinin alındığı bu çağda “saatler harcayıp, uykusuz gecelerde kelimeleri yan yana getirerek anlamlı bütünlükler
DevamYaşı kırk ve üzeri okurlarım bilirler çok değil bundan yirmi yıl önce birileri gelip bize insanların bakışlarıyla çeşitli boylardaki ekranlara
DevamÇok değil bundan en fazla on beş yirmi yıl önce güzeli görenler gördüklerini tefekkür ederek, içlerine iyice sindirerek, kendilerine katarak
DevamArd arda gelen haberlerle paslı ve yorucu bir iklimden geçiyoruz. Bu iklimde sadece zihnimiz ve kalbimiz değil; hayalimiz, umudumuz, ufkumuz
Devam“Lebbeyk Allâhümme lebbeyk, Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, İnnel hamde venni’mete leke vel mülk, lâ şerîke lek.” İşte sana geldim
DevamÇokça bilinen bir Kur’an ayetinde şöyle buyurulur: “Biz emaneti göklere, yere ve dağlara yükledik de onlar onu üstlenmeye yanaşmadı. Ondan
DevamBir fetret olmasını umut ettiğim, bunu zaman zaman kavli dualarımda dillendirdiğim, fiili dualarımla da var gücümle temizlemek adına çabaladığım paslı bir
DevamRivâyete göre Beşinci Abbâsî halifesi Hârun Reşid, sarayın bahçesindeki bir gül fidanını çok beğenir. Biçimi, eşsiz kokusu ve müstesnâ rengiyle
Devam“Babamla teheccüd namazına kalkmıştık” der Sadi Şirazi. “Dışarı baktım, bizden başka kalkan yoktu. “Keşke onlar da kalksaydı” dedim. Babam: “Keşke
DevamDağın birinde yaşayan bir bilge, tanındığı herkes tarafından çokça sayılır çokça da sevilirmiş. Gençlerden biri, bilgenin bilgeliğini kabul etmeyip ‘maskesini’ düşürmek
DevamYaratan; her bir şeyi bir diğeri ile mutlaka irtibatlı hale getirip, birbirine muhtaç halde yaratırken kendini yarattığı bu düzen içinde
DevamSanırım Bitlis İli idi. Kalabalık bir İmam Hatip Lisesi Salonu’nda söyleşimiz başlamak üzere iken onaltı onyedi yaşlarında bir delikanlı konuşma
DevamOkudukça fark ediyorum ki; zihnim, insanın ve dolayısıyla insanlığın tekamülünü dört niteliksel zaman dilimine bölüyor ve insanlık tarihini kıyamete doğru kötülüğün sürekli
DevamPara, iş, eş, aş, aşk, evlat, ev, araba, kıyafet, sağlık, itibar. Benim param, benim arabam, benim evim, benim çocuklarım, benim
DevamDENKLEM ÇOK BASİT AMA… Kurumlarımızı dolaştıkça zihnim geçmişi dört niteliksel zaman dilimine bölüyor ve insanlık tarihini kıyamete doğru kötülüğün sürekli
DevamUzar geceler bir kum tanesi olup çölün derdine gebe kalanlara. Yaşanmışlıklar kesse de soluğunu, adanmışlıkların tesellisi yol olur zifiri karanlığına.
DevamDün sosyal medyada bir resme rastladım ve içim kanadı… Yüreğim acıdı… Darmadağın oldum. Adeta insanlığımızın, imansızlığımın bir vesikası gibi çarptı
DevamBilirsiniz bir canlı vefat ettiğinde gömülür kokmasın diye. Zira ruh cesetten ayrılmış ve ortada sadece et parçası kalmıştır. O da
DevamEvet,Kur’an-ı Mübin (doğru okuyan, doğru anlayan, doğru anlatan ve doğru yaşayanlar yoksa eğer) en büyük tehlikedir! Bugün yaşananlar, İslam dünyasının günümüzdeki ahvali,
Devam“Lebbeyk Allâhümme lebbeyk,Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk,İnnel hamde venni’mete leke vel mülk, lâ şerîke lek.” İşte sana geldim emrindeyim Allahım!
DevamAllah (c.c), Kur’an-ı Kerim’de ayetler boyunca ” akletmez misiniz, düşünmez misiniz, aklınızı kullanmaz mısınız?” dedikten sonra; Yunus Süresi 100. ayette “Allah, aklını kullanmayanların
DevamBir dünya düşünelim! Kölelerin özgürleştiği, yoksulların doyduğu, açların güldüğü, çıplakların giyindiği ve tüm bu ezilenlerin yeryüzünün önderi haline geldiği. Kur’an-ı
DevamEvet güncellenmeli ve böylelikle de güncellemeliyiz. Neyi? İlkin kendimizi. Sonra hayatımızı… Bireysel tevhid olmadan toplumsal vahdet olur mu? Olmaz. Kişi
DevamBir öğretmen düşünün. Derse girer girmez istediklerini teker teker sıralayıp bir sürü nasihatte bulunuyor, sınıf geçilebilmesi için gereklilikleri teker teker
Devam“Camiler bizi bir araya getiremiyorsa kimse cemaat veya tarikatinin büyüklüğü ile övünmesin”demiştim bir vakitler. Ama özellikle din(i)darlar artık bir imkândan
Devamİdeal bir eğitim sistemi öğrenciyi eleme işine girişmez. Onların ilgi, istidat ve kabiliyetlerini keşfederek bir üst seviyeye çıkarır. Farklı mizaç
DevamİNANDIM DEMEK YETERLİ Mİ? Konumuzun iyi anlaşılması için mutlaka iman ve amel ilişkisine de değinmek gerekiyor. Zira bu konunun hakikatinin
DevamBugün de islam’ın beş şartı olarak(!) lanse edilen ve Kur’an-ı Kerim’de 11 yerde geçen Savm ( Oruç ) kavramını birlikte
DevamÂlim değilim, hoca hiç değilim, olma gibi bir niyetim de yok ! Sadece Rahmân’in “Ey kulum !Sana akıl verdim, kullan”
Devam