Kişisel gelişim drajeleri yok satıyor artık. Uzmanlar yediden yetmişe herkesin antidepresan müptelası olduğunu haykırsa da gözlerimiz kendimizden başkasını görmüyor, kulaklarımız ise sadece kendi sesimize odaklı.
Hiçbirimiz ölümle de hayatla da barışık olan ve yaşadıkları çağın karanlıklarına her biri kendi nasibi ve çabasınca ölümsüz kandiller yakarak toprakla kucaklaşıp ötelere göçen hikmet ehlinden, o eski gönül medeniyetinden tümüyle habersiz değiliz. Ama kabul edersiniz ki bilmekle olmak arasında epeyce fark var.
Toplumu belli ön kabul ve yargılar altında gruplaştırmak; onları kelimelere, kavramlara indirgeyerek öznelliklerini yok saymak, hikayelerini tek renge boyamak, ayrıntılarını silmek, insanı kendisi kılan başkalıklarını kendisinden bile gizler hale getirmek için çaba sarf etmek; modern(!) olarak tabir edilen bu zamanın, insanları içine çeken en büyük, en tehlikeli ve yazık ki en etkili yok oluş anaforu olsa gerek.